Beyaz Et ve Bilimsel Gerçekler Paneli Ankara'da Yapıldı

Beyaz et hakkındaki bilimsel gelişmelerin ve sektör faaliyetlerinin değerlendirilip tartışıldığı 
“Beyaz Et ve Bilimsel Gerçekler” Paneli 7 Mayıs 
Çarşamba Günü Ankara’da gerçekleştirildi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi,  Ankara Zootekni Derneği i ve Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) nin katkılarıyla düzenlenen panelde, Prof. Dr. Gürsel Dellal, Prof. Dr. Mesut Türkoğlu, Prof.Dr. Ahmet Çolak ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları açılış konuşmaları yaptı.

Prof. Dr. Nevzat Artık moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akan, Prof. Dr. Necmettin Ceylan ​ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Selman Ayaz konuşma yaptı. Sektörel veriler ile kanatlı eti hakkındaki birçok konunun tartışıldığı panelin sonunda Prof.Dr. Rüveyde Akbay’a sektöre gösterdiği katkılardan dolayı ‘Onur Plaketi’ verildi.

“Tavuk eti hakkında bilgi kirliliği var” 

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak, Türkiye’de tavuk eti üretimi ve tüketimi hakkında yanlış bilgilendirme yapıldığını belirterek, şunları söyledi: “Bu bilgi kirliliğini ortadan kaldıracak olanlar bizleriz. Bu konuda bilimsel temele dayanan çalışmalar gerçekleştiriyoruz ve yakın zamanda bunları kamuoyu ile paylaşacağız.”

 
“10 yıl önce 620 bin tondu, 1,8 milyona çıktı”

Sektörle ilgili yanlış yargıların bulunduğunu söyleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ise, “Sektörün ​

destan niteliğinde harika çalışmaları var. 10 yıl önce kanatlı eti üretimi 620 bin tondu, şimdi ise 1,8 milyon tona ulaştı. Bu Bakanlık ve sektör işbirliğinin olumlu bir sonucu. Kamuoyuna sunulan bilgi kirliliğinin önünü almak bizlerin görevi. Bunun için elbirliği ile çaba göstermeliyiz” diye konuştu.

“Tüketicilerin yarısı tavuğu haftada 2 kere tüketiyor”

Panelde konuşan Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu ise tüketim alışkanlıkları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Türkiye’de 100 insandan sadece 5’i tavuk tüketmiyor. Buna karşın nüfusun yüzde 20’si kırmızı etle tanışmamış ve halkın yarısı haftada 2 kere tavuk tüketiyor. Hayvansal protein kaynağı olarak bu değerli proteini herkesin tüketmeye devam etmesi gerekiyor.”    

“Hiçbir antibiyotik büyütme amacıyla kullanılamaz”

Sektörle ilgili spekülasyonlar hakkında konuşan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akan, “Hasta olmayan tavuğa antibiyotik verilmez. Hastalığın tedavi şekline göre izin listesinden ilaç seçilir ve hiçbir antibiyotik büyütme amaçlı kullanılamaz. 2006’dan beri AB uyum süreçleri kapsamında büyütme faktörü olarak antibiyotik kullanımı yasaktır.” dedi. Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişim amaçlı antibiyotik kullanımının serbest olduğunu söyleyen Mehmet Akan, orada okunan haberlerin ya da makalelerin Türkiye’deki uygulamalar ile özdeşleştirilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Köy tavuğu diye “çıkma tavuk” satan fırsatçılar var

Tavuk eti hakkındaki gündemde olan iddiaların ardından piyasada popülerleşen ürünler hakkında konuşan Prof. Dr. Necmettin Ceylan ise ‘organik tavuk’ hakkında şunları söyledi: “Yumurta çiftliklerinde randımandan düşen tavukların bir kısmı Afrika’ya çıkma tavuk olarak ihraç ediliyor. Bir kısmı ise iç tüketime sürülüyor. Etlerinin kart olup geç pişmesi sebebiyle bazı fırsatçılar tarafından tüketiciye ‘köy tavuğu / organik tavuk’ olarak tanıtılıyor.” 

“Ambalajsız et satışı yasaklanacak” 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Daire Başkanı Selman Ayaz ise, gündemde olan sektörle ilgili mevzuat değişiklikleri hakkında ilgi çekici açıklamalarda bulundu. Ayaz, “Tüketici sağlığını korumak adına ambalajsız et satışını yasaklayacağız” dedi. Gıda güvenliği hakkında da gelişmeleri aktaran Selman Ayaz, kanun gereği kesimhanelerin resmi veya yetkilendirilmiş veteriner hekimler tarafından izlendiğini, beyaz et sektörünün denetimlerle çok yakından takip edildiğini ve denetimlerin çok sık yapıldığını belirtti. Konuşmasının devamında denetleme sonuçlarına değinen Ayaz, “2006 – 2013 yılları arasında Ulusal Kalıntı İzleme Planı kapsamında analiz edilen toplam 14.321 numenin yüzde1’inde uygunsuz sonuç tespit edildi. Bu oran oldukça kabul edilebilirdir” dedi.